12 Aralık 2010 Pazar

BUKET UZUNER- İKİ YEŞİL SU SAMURU


Günümüz çağdaş Türk romancılar arasında yer alan Buket Uzuner, edebiyat dünyamızın oldukça değerli bir yazardır. Birçok eseri dört ayrı dilde yayınlanmış olmakla birlikte yurtdışında gerçekleşen birçok konferansta da ülkemizi başarıyla temsil etmiştir. Yazarımız 1991 yılında yayınladığı İki Yeşil Su Samuru adlı kitabıyla büyük beğeni toplamış ve kendisi için geniş bir okuyucu kitlesi bulmuştur. Balık İzlerinin Sesi, Kumral Ada Mavi Tuna, Uzun Beyaz Bulut ve Gelibolu adlı kitaplarıyla da edebiyatımızın vazgeçilmezleri haline gelmiştir.

Yazarımız, İki Yeşil Su Samuru adlı kitabında yaşadığımız dünyaya, aşka, çevre sorununa farklı çözümler bulmaya çalışan aydın bir çiftin veya ölüm ile yaşam arasında gelgitler yaşayan modern zamanların öyküsünü dile getirmiştir.

Aradığı mutluluğu hiçbir yerde bulamayan, kimseye güvenmeyen genç ve zarif bir kız olan Nilsu Baran’ın gerçek hayat öyküsünü konu almaktadır. Nilsu, ailesiyle mutlu bir yaşam sürmekteyken annesinin kendi hayatı monoton bulup heyecanlı bir hayat sürmek istemesiyle yaşamları altüst olur ve çekirdek aileleri dağılmaya başlar. Annesi Marmarisli genç bir ressam yüzünden evi terk eder. Doktor olan babası bir süre hayata küsüp suskunlaşsa da zamanla karşısına çıkan genç, güzel ve kültürlü bir kadın olan Selen ile birlikte yaşamaya başlar. Nilsu ne annesinin ne de babasının ilişkisine onay verir. Yaşananlara ne kadar kızsa da Nilsu da çıkışı kendine yeni bir sevgili bulmakta bulur. Bu kişi hayatının ikinci sevgilisi olmakla birlikte kendisinden oldukça büyüktür. Nilsu, Mike’in kendisine çok şeyler öğrettiğini düşünüp onda gerçek sevgiyi bulduğunu düşünür.

Kısa bir süre sonra annesi ve ressam, babası ve Selen son olarak da Nilsu ve Mike’ın ilişkileri çeşitli nedenlerle biter. Mike ve Selen’in yaptıklarından sonra Nilsu, hayata bakışı değişir. Bütün hayatı boyunca kendi mutsuzluğuna sebep olsa da yaşamını paramparça, duygularını lime lime etse de bütün erkeklere kendisini sevseler bile acı çektirmeye karar vermiştir.

Eser oldukça anlaşılır ve açık bir dille yazılmış olsa da çok da sürükleyici bir eser değildir. Belki de küçük bir ailenin bu şekilde parçalanması insanın içini acıtmasından, belki de bu kadar da olamaz dememizden kaynaklanıyor. Yine de farklı yaşamlar, farklı tecrübeler edinmek isteyenlere tavsiye edeceğim bir kitap. Okumak da fayda var; çünkü ne de olsa 1991 yılından beri en çok okunanlar arasındaki hala yerini korumaktadır.

1 yorum:

çiğdem dedi ki...

bence güzel bir kitap.. aile hayatında değil ama nilsunun düşüncelerini kendime yakın buldum...tavsiye ederim