28 Aralık 2010 Salı

YENİ YIL VE ÇAM AĞACI




Yeni yıl dolayısıyla çevremizde çeşitli kutlamalar yapılır. Bu kutlamaların bir vazgeçilmezi olup baş tacı edilen alışkanlık da sokakları, çarşıları, alışveriş merkezlerini ve en son olarak da evleri çam ağacı ile süslemektir. Şimdi yılbaşında çam ağacı süsleme âdeti nereden gelir diye merak ettim ve bir küçük bir araştırma yaptım ve bu araştırmama kendi yorumumu da katarak bloğumda paylaşmak istedim.

Yılbaşı günlerinde, evin bir köşesinde, minik bir çam ağacı bulundurmak ve onu süslemek âdetinin kökeninin Almanya olduğu ileri sürülür. 15. yüzyıldan sonra bu ağaçlara sadece meyve değil ekmek, bisküvi gibi yiyecekler de asılmaya başlanmış, Protestanlığın yayılması ile birlikte bunlara yanan mumlar da eklenmiştir. Adet Avrupa’ya yayılırken aynı zamanda göçmenler tarafından Amerika’ya da taşınmıştır. Hıristiyanlık öncesi zamanlara, hatta putlara ve doğaya tapınıldığı dönemlerde Mısır ve Çin uygarlıklarında da ağaç figürü kullanılmıştır. Fakat o devirlerde doğanın yeşilliği ve ağaçlar sonsuz hayatın sembolleriydiler. Zamanla Kuzey Avrupa ülkelerinin ‘karanlığın bitişi’ ayin ve kutlamaları, Hıristiyan dünyasınca Hz. İsa’nın doğum günü kabul edilerek -ki bu kesin değildir- Noel kutlamalarına dönüştürüldü. Bu arada ağaçlar, özellikle çam ağaçları bu kutlamanın simgesi olmaya devam etti ve günümüze kadar geldi. Şöyle bir baktığımızda bizim kültürümüzde çam ağacı süslemek gibi bir âdetin bulunmadığı açıktır. Farklı inanışlardan ve özellikle de Avrupa kültüründen ne kadar etkilendiğimiz ve benimsediğimizde bir gerçek.

Kendi araştırmam beni öylesine etkiledi ki ve bu kadar ayrıntıyı bu zamana kadar bilmediğim ve önemsemediğim için kendime kızdım doğrusu...Yılbaşı öncesi şöyle bir çevreme baktım sokakların, alışveriş merkezlerinin abartılı bir şekilde çam ağacıyla süslendiğini gördüm. Bu gördüklerimi yeni öğrendiklerimin ışığında değerlendirdiğim de gördüklerim beni gerçekten çok üzdü. Fakat biraz da özeleştiri yapmak gerekirse beni asıl üzen şey beş altı sene öncesi aldığım küçük bir çam ağacını süsleyip evimin baş köşesine koyduğum günleri hatırlamaktı. Cahilliğimden dolayı bu yanlışı yaptığım için kendime kızdım. Halbuki ben bu ağacı alırken de süslerken de farklı kültürleri benimsediğimizi hiç düşünmemiştim, sadece eğlence olsun diye yapmıştım, hem herkes yapıyordu kendimi savunmaya çalışsam da  daha kötü duruma düşüyorum aslında. Sözün özü farklı inanışları ne kadar özümsediğimiz de ortada demek olur herhalde...

Farklı kültürler ve inanışlardan uzak daha nice yıllar diliyorum herkese...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

GERÇEKTEN HAKLISINIZ BEN DE HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİM BUNLARI.. ELİNİZE SAĞLIK