9 Haziran 2010 Çarşamba

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE (GRİGORİY PETROV)

Bataklıklar ve taşlardan oluşan bir ülkenin beyaz zambaklar ülkesine nasıl dönüştüğünü anlatan bir kitap… Kitabın kapak kısmında kırmızı bir şerit içinde ‘Atatürk’ün Askeri Okullar Müfredatına Konulmasını Emrettiği Kitap’ yazısı dikkatimi çektiği için okumuştum. Ayrıca bu kitap Atatürk zamanında ilk defa Türkçeye çevrilmiş ve askeri okullara zorunlu tutulmuş. Bu kitabı bu denli önemli kılan neydi? Bu merakımı gidermek için hemen okumaya başladım. Büyük bir merakla başladığım bu kitabı bitirince içimde büyük bir umut oluştu.
Kitabın başında üç milyon nüfusa sahip Finlandiyalıların, İsveçliler tarafından kendilerine bırakılan bataklıkları ve taşları nasıl verimli arazilere dönüştürdüklerini anlatıyor. Bu bataklıkların kurutulması çok ilginçti. Sokak ortalarında kaya parçaları varmış. Finliler bu koca taş yığınlarını alıp bahçelere, parklara dönüştürüp bunların üzerine verimli topraklar döküp burada ağaçlar, çiçekler yetiştirmiş. Bir avuç Finli aydın öncelikle öğretmenleri, din adamlarını ve avukatları aydınlatıp sonra halkı birlik haline getirmek için seferberlik başlatmış. Halk, yoksulluğa ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen tüm meslekten insanlarla bir dayanışma sağlayıp tüm insanlığa örnek bir ülke ortaya çıkarmışlar. Finlandiyalılar ülkelerinin geri kalmışlığı ile mücadeleyi kazanmış; fakat bu durum diğer gelişmiş ülkelerin hoşuna gitmemiş. Güzel bir plan kurmuş ve Finli gençleri ‘İngiliz Usulü’ hayata alıştırmışlar. Gençler sapkın yaşam tarzı, sigara, alkol ve özellikle de futbola alıştırılmış. Birçok genç bu şekilde sömürülmüş. Özellikle futbol yüzünden işgücü iyi olan gençler gerek izleyici gerek oyuncu olarak futbolla uğraşmış. Bu durum ülkeyi hem ekonomik hem de ahlaksal olarak bir çöküşe uğratmış. Aydın kesim bu defa gençleri bu durumdan kurtarma mücadelesine girişmiş ve bunu da başarmış… Üç milyonluk bir ülkenin cahillik ve yoksulluğa karşı verdiği müthiş mücadele, benim ülkemin de cahillikten ve yoksulluktan kurtulabileceğine dair umutlar oluşturdu içimde…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

burada güzel güzel anlatmıssınız ama çok sıkıcı bir kitaptı. gecen sene okulda bıze zorunlu olarak okutmuslardı...