9 Haziran 2010 Çarşamba

EN SON YÜREKLER ÖLÜR


‘’Sıkı tutun Nehir!’’ çığlıkları ile irkiliyorsunuz kitabın ilk sayfalarında…Birbirini çok seven iki insanın son model,kan kırmızı bir arabaya binip birlikte geçirdikleri büyük bir kaza ile birlikte gelen acı, özlem ve en önemlisi de yanında ailen, dostların olmasına rağmen O’nun olmayışının verdiği yalnızlık ve kendinden önce eşini düşünen bir kalbin varlığı... Olayları sanki siz yaşıyorsunuz, bir anda roman kahramanı siz oluveriyorsunuz. Nehir gibi olmaktan ve Nehir gibi düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Yüreğinizde koyacak yer bulamadığınız sevdiğiniz bir anda yaşamla ölüm arasında bir çizgide duruyor. Acıyı ta yüreğinizin en derinliklerinde ister istemez hissediyorsunuz. Aşkın yanı sıra organ bağışı ve organ naklini ile karşılaşıyorsunuz bir anda. Gözünün içine baktığınız hayat arkadaşınızın organlarının başka canlarda can bulacak olması, sevdiğinizin ölümüne karşılık onun organları başkalarının yaşamını kurtaracak olması, siz hayat arkadaşını kaybetmenin acısıyla ağlarken başkalarına can bağışlayıp onları mutlu olması konusunda karar verme yetkisi size verilse nasıl bir karar verirdiniz? Kim Nehir gibi bu kadar cesur karar verebilirdi? Ölümü bile daha yakıştıramadığınız sevdiğinizin organlarını dar bir zamanda başkalarına can diye bağışlamak. ‘’Dur biraz düşüneyim.’’ bile diyemeyeceğiniz kadar kısa bir süre. Pişman olursan geri dönüşü olmayan çıkmaz bir yol gibi gelir insana. O duygu seli içinde, en doğru kararı vermek imkansız gibi geliyor bana. İşte yine Nehir gibi düşünmeye başlıyorsunuz! Kılına bile zarar gelmesinden korktuğunuz insanın ölümüne inanmazken onun organlarının alınması.Beyin ölümü gerçekleşiyor; ama kalbi çalışıyor. Bir mucize beklemez mi insan, makineye bağlı olsa bile yaşasın o, sakın fişleri çekmeyin demek bile küçük de olsa bir umuttur. Sizin izninizle çekilecek bir fiş ve yine sizin izninizle alınacak organlar.
Bir iki saat önce size sevgiyle bakan gözleri, sadece size bağlı olan kalbi nasıl çıkartıp başkasına vereceksiniz? Canı acıyacak mı diye iç hesaplaşmaları ile okuyacağınız bir kitap. Olayın akışına kendinizi kaptırmışken ,bu kadar etkileyici bir kitabın sonu böyle sonuçlanmamalıydı diyorsunuz kendi kendinize. Kitapta bazı olaylar bize çok saçma gelse de sürükleyici bir üslup ve sade bir dille kaleme alındığı için elinizden bırakamayacağınız bir kitap… Kötü bir sonla bitmesine rağmen herkesi derinden etkileyecek, organ bağışı konusunda hepimizi düşündürecek ve bilmediklerimizi bize öğreteceği için en önemlisi de EN SON YÜREKLER ÖLECEĞİ için bence okumalısınız bu kitabı.

Hiç yorum yok: